5 Ağustos 2009 Çarşamba

Cut The Crap!


Yaz mevsiminin gelmesiyle çevresindeki tanıdık tanımadık her bünyeye hasıl olan ve çoğu zaman anlamlandırmakta güçlük çektiğim nedensiz neşeden rahatsız olanlardan mısınız? İklim normallerinin bedeninize musallat ettiği bunaltıcı nemli havadan acilen kurtulmayı mı arzuluyorsunuz? Tüm bu olan bitene karşı elinizden hiçbir şey gelmiyor mu?

Crippled Black Phoenix henüz evlere servis yapmıyor, ama yine de 200 tona kadar kötü şansı size kısa sürede kargo yoluyla ulaştırabilir, balkanlardan acilen gelmesini beklediğimiz soğuk hava dalgasını başka bir yönden, altında sanatlarını icra ettikleri gökkubbelerinden eksik olmayan yağmur bulutlarına iliştirip, taa İngiltere’den buralara yollayabilirler. Hatta durun, (yalnız olmadığımı varsayarak devam ediyorum) muhtaç olduğumuz yardımı bize çoktan ulaştırdılar bile!

İşte, tam da bu nedenle 200 Tons Of Bad Luck hakkında bir şeyler yazmak kendi adıma çok zor, zira beni kurtaran bir albüm hakkında etkilenimlerinden, çıkış noktasından ya da bir review’un olmazsa olmazları nelerse onlardan söz eden bir yazı yazmak gelmiyor içimden. “Burnt Reynolds”ın startı vermesinin ardından 9. parçaya vardığınızda duyacaklarınızdan da söz etmek istemiyorum hiç. 444’ün çarpanlarından söz ederek, ‘ne saçmalıyor bu be’ demenizi sağlayacağım sadece: 1, 2, 3, 37, 222 ve 444 vesaire…. Yapmacık şeyleri hakikatin yerine ikame etmeye çalışanlarla, mevsim normalleri nedeniyle etrafı sarıp sarmalayan parlak güneş ışığı altında durmadan ‘iyi şeylerden’ söz etmek isteyenlere göre bir albüm değil 200 Tons Of Bad Luck. Özellikle çarpanlarıyla sizi meşgul ettiğim sayıyı kendisine isim bellemiş parçanın en sonuna bir kulak verin. Crippled Black Phoenix’in neden şarkılarına “endtime ballads” dediğini daha iyi anlayacaksınız. Ya da hiç olmadı, şu yaz aylarının yapış yapışlığından bir albüm boyu da olsa kurtulmuş olacaksınız. Az mı?

1 yorum:

selles dedi ki...

kötü kalplisin, tedirginim! A Love Of Shared Disasters albümünün kritiği eksik kalmamış da ya ne olmuş.. lütfen.. terbiyesizliğin lüzumu yok.. sevenleri ayırmayın, por favor:(